17/10 Matta 14-16
[tr] Matta 14-16
14:1 O günlerde İsayla ilgili haberleri duyan bölge kralı Hirodes, adamlarına, ‹‹Bu, Vaftizci Yahyadır›› dedi. ‹‹Ölümden dirildi. Olağanüstü güçlerin onda etkin olmasının nedeni budur.››
3 Hirodes, kardeşi Filipusun karısı Hirodiya yüzünden Yahyayı tutuklatmış, bağlatıp zindana attırmıştı.
4 Çünkü Yahya Hirodese, ‹‹O kadınla evlenmen Kutsal Yasaya aykırıdır›› demişti.
5 Hirodes Yahyayı öldürtmek istemiş, ama halktan korkmuştu. Çünkü halk Yahyayı peygamber sayıyordu.
6 Hirodesin doğum günü şenliği sırasında Hirodiyanın kızı ortaya çıkıp dans etti. Bu, Hirodesin öyle hoşuna gitti ki, ant içerek kıza ne dilerse vereceğini söyledi.
8 Kız, annesinin kışkırtmasıyla, ‹‹Bana şimdi, bir tepsi üzerinde Vaftizci Yahyanın başını ver›› dedi.
9 Kral buna çok üzüldüyse de, konuklarının önünde içtiği anttan ötürü bu dileğin yerine getirilmesini buyurdu.
10 Adam gönderip zindanda Yahyanın başını kestirdi.
11 Kesik baş tepsiyle getirilip kıza verildi, kız da bunu annesine götürdü.
12 Yahyanın öğrencileri gelip cesedi aldılar ve gömdüler. Sonra gidip İsaya haber verdiler.
13 İsa bunu duyunca, tek başına tenha bir yere çekilmek üzere bir tekneyle oradan ayrıldı. Bunu öğrenen halk, kentlerden çıkıp Onu yaya olarak izledi.
14 İsa tekneden inince büyük bir kalabalıkla karşılaştı. Onlara acıdı ve hasta olanlarını iyileştirdi.
15 Akşama doğru öğrencileri yanına gelip, ‹‹Burası ıssız bir yer›› dediler, ‹‹Vakit de geç oldu. Halkı salıver de köylere gidip kendilerine yiyecek alsınlar.››
16 İsa, ‹‹Gitmelerine gerek yok, onlara siz yiyecek verin›› dedi.
17 Öğrenciler, ‹‹Burada beş ekmekle iki balıktan başka bir şeyimiz yok ki›› dediler.
18 İsa, ‹‹Onları buraya, bana getirin›› dedi.
19 Halka çayıra oturmalarını buyurduktan sonra, beş ekmekle iki balığı aldı, gözlerini göğe kaldırarak şükretti; sonra ekmekleri bölüp öğrencilerine verdi, onlar da halka dağıttılar.
20 Herkes yiyip doydu. Artakalan parçalardan on iki sepet dolusu topladılar.
21 Yemek yiyenlerin sayısı, kadın ve çocuklar hariç, yaklaşık beş bin erkekti.
22 Bundan hemen sonra İsa öğrencilerine, tekneye binip kendisinden önce karşı yakaya geçmelerini buyurdu. Bu arada halkı evlerine gönderecekti.
23 Halkı gönderdikten sonra dua etmek için tek başına dağa çıktı. Akşam olurken orada yalnızdı.
24 O sırada tekne kıyıdan bir hayli uzakta dalgalarla boğuşuyordu. Çünkü rüzgar karşı yönden esiyordu.
25 Sabaha karşı İsa, gölün üstünde yürüyerek onlara yaklaştı.
26 Öğrenciler, Onun gölün üstünde yürüdüğünü görünce dehşete kapıldılar. ‹‹Bu bir hayalet!›› diyerek korkuyla bağrıştılar.
27 Ama İsa hemen onlara seslenerek, ‹‹Cesur olun, benim, korkmayın!›› dedi.
28 Petrus buna karşılık, ‹‹Ya Rab›› dedi, ‹‹Eğer sen isen, buyruk ver suyun üstünden yürüyerek sana geleyim.››
29 İsa, ‹‹Gel!›› dedi. Petrus da tekneden indi, suyun üstünden yürüyerek İsaya yaklaştı.
30 Ama rüzgarın ne kadar güçlü estiğini görünce korktu, batmaya başladı. ‹‹Ya Rab, beni kurtar!›› diye bağırdı.
31 İsa hemen elini uzatıp onu tuttu. Ona, ‹‹Ey kıt imanlı, neden kuşku duydun?›› dedi.
32 Onlar tekneye bindikten sonra rüzgar dindi.
33 Teknedekiler, ‹‹Sen gerçekten Tanrının Oğlusun›› diyerek Ona tapındılar.
34 Gölü aşıp Ginnesarda karaya çıktılar.
35 Yöre halkı İsayı tanıyınca çevreye haber saldı. Bütün hastaları Ona getirdiler.
36 Giysisinin eteğine bir dokunsak diye yalvarıyorlardı. Dokunanların hepsi iyileşti.
15:1 Bu sırada Yeruşalimden bazı Ferisiler ve din bilginleri İsaya gelip, ‹‹Öğrencilerin neden atalarımızın töresini çiğniyor?›› diye sordular, ‹‹Yemekten önce ellerini yıkamıyorlar.››
3 İsa onlara şu karşılığı verdi: ‹‹Ya siz, neden töreniz uğruna Tanrı buyruğunu çiğniyorsunuz?
4 Çünkü Tanrı şöyle buyurdu: ‹Annene babana saygı göstereceksin›; ‹Annesine ya da babasına söven kesinlikle öldürülecektir.›
5 Ama siz, ‹Her kim anne ya da babasına, benden alacağın bütün yardım Tanrıya adanmıştır derse, artık babasına saygı göstermek zorunda değildir› diyorsunuz. Böylelikle, töreniz uğruna Tanrının sözünü geçersiz kılmış oluyorsunuz.
7 Ey ikiyüzlüler! Yeşayanın sizinle ilgili şu peygamberlik sözü ne kadar yerindedir: ‹Bu halk dudaklarıyla beni sayar, Ama yürekleri benden uzak.
9 Bana boşuna taparlar. Çünkü öğrettikleri, sadece insan buyruklarıdır.› ››
10 İsa, halkı yanına çağırıp onlara, ‹‹Dinleyin ve şunu belleyin›› dedi.
11 ‹‹Ağızdan giren şey insanı kirletmez. İnsanı kirleten ağızdan çıkandır.››
12 Bu sırada öğrencileri Ona gelip, ‹‹Biliyor musun?›› dediler, ‹‹Ferisiler bu sözü duyunca gücendiler.››
13 İsa şu karşılığı verdi: ‹‹Göksel Babamın dikmediği her fidan kökünden sökülecektir.
14 Bırakın onları; onlar körlerin kör kılavuzlarıdır. Eğer kör köre kılavuzluk ederse, ikisi de çukura düşer.››
15 Petrus, ‹‹Bu benzetmeyi bize açıkla›› dedi.
16 ‹‹Siz de mi hâlâ anlamıyorsunuz?›› diye sordu İsa.
17 ‹‹Ağza giren her şeyin mideye indiğini, oradan da helaya atıldığını bilmiyor musunuz?
18 Ne var ki ağızdan çıkan, yürekten kaynaklanır. İnsanı kirleten de budur.
19 Çünkü kötü düşünceler, cinayet, zina, fuhuş, hırsızlık, yalan yere tanıklık ve iftira hep yürekten kaynaklanır.
20 İnsanı kirleten bunlardır. Yıkanmamış ellerle yemek yemek insanı kirletmez.››
21 İsa oradan ayrılıp Sur ve Sayda bölgesine geçti.
22 O yöreden Kenanlı bir kadın İsaya gelip, ‹‹Ya Rab, ey Davut Oğlu, halime acı! Kızım cine tutuldu, çok kötü durumda›› diye feryat etti.
23 İsa kadına hiçbir karşılık vermedi. Öğrencileri yaklaşıp, ‹‹Sal şunu, gitsin!›› diye rica ettiler. ‹‹Arkamızdan bağırıp duruyor.››
24 İsa, ‹‹Ben yalnız İsrail halkının kaybolmuş koyunlarına gönderildim›› diye yanıtladı.
25 Kadın ise yaklaşıp, ‹‹Ya Rab, bana yardım et!›› diyerek Onun önünde yere kapandı.
26 İsa ona, ‹‹Çocukların ekmeğini alıp köpeklere atmak doğru değildir›› dedi.
27 Kadın, ‹‹Haklısın, ya Rab›› dedi. ‹‹Ama köpekler de efendilerinin sofrasından düşen kırıntıları yer.››
28 O zaman İsa ona şu karşılığı verdi: ‹‹Ey kadın, imanın büyük! Dilediğin gibi olsun.›› Ve kadının kızı o saatte iyileşti.
29 İsa oradan ayrıldı, Celile Gölünün kıyısından geçerek dağa çıkıp oturdu.
30 Yanına büyük bir kalabalık geldi. Beraberlerinde kötürüm, kör, çolak, dilsiz ve daha birçok hasta getirdiler. Hastaları Onun ayaklarının dibine bıraktılar. O da onları iyileştirdi.
31 Halk, dilsizlerin konuştuğunu, çolakların iyileştiğini, körlerin gördüğünü, kötürümlerin yürüdüğünü görünce şaştı ve İsrailin Tanrısını yüceltti.
32 İsa öğrencilerini yanına çağırıp, ‹‹Halka acıyorum›› dedi. ‹‹Üç gündür yanımdalar, yiyecek hiçbir şeyleri yok. Onları aç aç evlerine göndermek istemiyorum, yolda bayılabilirler.››
33 Öğrenciler kendisine, ‹‹Böyle ıssız bir yerde bu kadar kalabalığı doyuracak ekmeği nereden bulalım?›› dediler.
34 İsa, ‹‹Kaç ekmeğiniz var?›› diye sordu. ‹‹Yedi ekmekle birkaç küçük balığımız var›› dediler.
35 Bunun üzerine İsa, halka yere oturmalarını buyurdu.
36 Yedi ekmekle balıkları aldı, şükredip bunları böldü, öğrencilerine verdi. Onlar da halka dağıttılar.
37 Herkes yiyip doydu. Artakalan parçalardan yedi küfe dolusu topladılar.
38 Yemek yiyenlerin sayısı, kadın ve çocuklar hariç, dört bin erkekti.
39 İsa, halkı evlerine gönderdikten sonra tekneye binip Magadan bölgesine geçti.
16:1 Ferisilerle Sadukiler İsanın yanına geldiler. Onu denemek amacıyla kendilerine gökten bir belirti göstermesini istediler.
2 İsa onlara şu karşılığı verdi: ‹‹Akşam, ‹Gökyüzü kızıl olduğuna göre hava iyi olacak› dersiniz.
3 Sabah, ‹Bugün gök kızıl ve bulutlu, hava bozacak› dersiniz. Gökyüzünün görünümünü yorumlayabiliyorsunuz da, zamanın belirtilerini yorumlayamıyor musunuz?
4 Kötü ve vefasız kuşak bir belirti istiyor! Ama ona Yunusun belirtisinden başka bir belirti gösterilmeyecek.›› Sonra İsa onları bırakıp gitti.
5 Öğrenciler gölün karşı yakasına geçerken ekmek almayı unutmuşlardı.
6 İsa onlara, ‹‹Dikkatli olun, Ferisilerin ve Sadukilerin mayasından kaçının!›› dedi.
7 Onlar ise kendi aralarında tartışarak, ‹‹Ekmek almadığımız için böyle diyor›› dediler.
8 Bunun farkında olan İsa şöyle dedi: ‹‹Ey kıt imanlılar! Ekmeğiniz yok diye niçin tartışıyorsunuz?
9 Hâlâ anlamıyor musunuz? Beş ekmekle beş bin kişinin doyduğunu, kaç sepet dolusu yemek fazlası topladığınızı hatırlamıyor musunuz? Yedi ekmekle dört bin kişinin doyduğunu, kaç küfe dolusu yemek fazlası topladığınızı hatırlamıyor musunuz?
11 Ben size, ‹Ferisilerin ve Sadukilerin mayasından kaçının› derken, ekmekten söz etmediğimi nasıl olur da anlamazsınız?››
12 Ekmek mayasından değil de, Ferisilerle Sadukilerin öğretisinden kaçının dediğini o zaman anladılar.
13 İsa, Filipus Sezariyesi bölgesine geldiğinde öğrencilerine şunu sordu: ‹‹Halk, İnsanoğlunun kim olduğunu söylüyor?››
14 Öğrencileri şu karşılığı verdiler: ‹‹Kimi Vaftizci Yahya, kimi İlyas, kimi de Yeremya ya da peygamberlerden biridir diyor.››
15 İsa onlara, ‹‹Siz ne dersiniz›› dedi, ‹‹Sizce ben kimim?››
16 Simun Petrus, ‹‹Sen, yaşayan Tanrının Oğlu Mesihsin›› yanıtını verdi.
17 İsa ona, ‹‹Ne mutlu sana, Yunus oğlu Simun!›› dedi. ‹‹Bu sırrı sana açan insan değil, göklerdeki Babamdır.
18 Ben de sana şunu söyleyeyim, sen Petrussun ve ben kilisemi bu kayanın üzerine kuracağım. Ölüler diyarının kapıları ona karşı direnemeyecek.
19 Göklerin Egemenliğinin anahtarlarını sana vereceğim. Yeryüzünde bağlayacağın her şey göklerde de bağlanmış olacak; yeryüzünde çözeceğin her şey göklerde de çözülmüş olacak.››
20 Bu sözlerden sonra İsa, kendisinin Mesih olduğunu kimseye söylememeleri için öğrencilerini uyardı.
21 Bundan sonra İsa, kendisinin Yeruşalime gitmesi, ileri gelenler, başkâhinler ve din bilginlerinin elinden çok acı çekmesi, öldürülmesi ve üçüncü gün dirilmesi gerektiğini öğrencilerine anlatmaya başladı.
22 Bunun üzerine Petrus Onu bir kenara çekip azarlamaya başladı. ‹‹Tanrı korusun, ya Rab! Senin başına asla böyle bir şey gelmeyecek!›› dedi.
23 Ama İsa Petrusa dönüp, ‹‹Çekil önümden, Şeytan!›› dedi, ‹‹Bana engel oluyorsun. Düşüncelerin Tanrıya değil, insana özgüdür.››
24 Sonra İsa, öğrencilerine şunları söyledi: ‹‹Ardımdan gelmek isteyen kendini inkâr etsin, çarmıhını yüklenip beni izlesin.
25 Canını kurtarmak isteyen onu yitirecek, canını benim uğruma yitiren ise onu kurtaracaktır.
26 İnsan bütün dünyayı kazanıp da canından olursa, bunun kendisine ne yararı olur? İnsan kendi canına karşılık ne verebilir?
27 İnsanoğlu, Babasının görkemi içinde melekleriyle gelecek ve herkese, yaptığının karşılığını verecektir.
28 Size doğrusunu söyleyeyim, burada bulunanlar arasında, İnsanoğlu'nun kendi egemenliği içinde gelişini görmeden ölümü tatmayacak olanlar var.››